İletişim Bilgileri
image
image

Kişisel Gelişim ve Duygusal Zeka

  • Anasayfa
  • Kişisel Gelişim ve Duygusal Zeka
image
image

Kişisel Gelişim ve Duygusal Zeka

Kişisel Gelişim ve Duygusal Zeka

Kişisel Gelişim ve Duygusal Zeka Arasındaki İlişki

Kişisel gelişim kişilerin hayatlarındaki sıradanlıktan çıkarak kendilerini psikolojik ve kültürel anlamda daha iyi noktaya getirmek için yaptıkları bütün eylemler olarak ifade edilebilir. Kişisel gelişim aynı zamanda kişinin kendini tanıma ve keşfetme sürecini de kapsamaktadır.

Kişisel gelişim insan hayatında büyük öneme sahiptir. Kişisel gelişimi yüksek bireyin farkındalığı yüksektir. Negatif olaylardan uzak durur ve daha iyimser bir ruh halindedir. İyimser ruh haliyse kişiyi dengede tutarak daha sağlıklı bir psikolojiye sahip olmaya yardımcı olur.

Birey kişisel gelişim için çeşitli şeyler yapabilir. Kitap okumak, film izlemek, tiyatro seyretmek, seyahat etmek, spor yapmak, hobiler edinmek, planlı ve düzenli yaşamak, sergi, konser gibi etkinliklere katılmak gibi eylemlere dahil olabilirsiniz. Aynı şekilde hatalarınızı gözden geçirebilir, kendinizi dışardan gözlemleyebilir, etkili iletişim teknikleri öğrenebilirsiniz. Duygusal zekanızı geliştirebilir ve bunu hayat boyu devam ettirerek her adımda kişisel gelişiminizi daha da arttırabilirsiniz.


Duygusal Zeka Nedir?

Duygusal zeka psikoloji bilimine yakın zamanda girmiş bir kavramdır. Özellikle doksanlı yıllarda kendisinin ya da çocuklarının IQ seviyelerinin yüksekliğiyle övünenler açısından duygusal zeka analitik zekayı tahtından etmiş gibidir. Çünkü duygusal zeka sosyal ilişkileri, öğrenme becerilerini, mizahi bakış açısını, girişimcilik yeteneğini, liderliği doğrudan etkilemektedir. Üstelik yaşam boyu adeta bir ağaç misali büyüyüp gelişebilmektedir. Bütün bunlar da kişisel gelişim açısından duygusal zekaya daha yakından bakmayı gerektirmektedir.

Duygusal zeka kavramı ilk kez 1985 yılında Wayne Payne tarafından hazırlanan Duygular Üzerine Araştırma: Duygusal Zekanın Gelişimi (A Study of Emotions: The Development of Emotional Intelligence) adlı doktora teziyle ortaya atılmıştır. En basit tabiriyle kişinin kendini tanıma ve duygularını en pozitif biçimde yönetme, yönlendirme becerilerini kapsayan zeka çeşididir.

Duygusal zekanın yüzde 50’sinin genetik kodlarla aktarıldığı, geri kalan yüzde 50’sinin de yaşam boyunca bir kas gibi geliştirilebildiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla nasıl ki insan vücudundaki bir kas düzenli olarak çalıştırıldığında zamanla güçlenmekte, direnç ve esneklik kazanmakta, aynı durum duygusal zeka için de geçerli olmaktadır.

Duygusal zeka kişinin kendi duygularının ve diğer insanların duygularının farkında olması, neye neden tepki gösterdiğini ya da tepki gösterdiklerini anlama yeteneğini ifade eder. Duygusal zekası güçlü insanlar kendi duygularını yönetebildikleri gibi düşüncelerini kolaylaştırmak ve başkalarını anlamak için de duygularından istifade edebilirler. Bu nedenle de duygusal zeka kişisel gelişim hususunda, kariyer gelişimi hususunda IQ’dan daha önemli olduğu üzerine tartışmalar devam etmektedir. Hangisinin daha önemli olduğundan bağımsız olarak, duygusal zekanın iş hayatında, kişisel yaşamda, kariyer hayatında belirleyici rol oynadığı sonucu ortaya çıkmaktadır.


Duygusal Zeka Neden Önemlidir?

Duygusal zekanın neden önemli olduğuna dair veriler aynı zamanda duygusal zekayı geliştirmenin gereklerini de ortaya koymaktadır. Bu açıdan duygusal zeka çeşitli boyutlarda ele alınabilmektedir:

• Kişisel farkındalık açısından duygusal zeka son derece önemlidir. Bir insanda sağlıklı bir kişisel farkındalık varsa kendi güçlü ve zayıf yönlerinin, davranışlarının diğer insanları nasıl etkilediğini de anlayabilir. Kendini bilen kişi ekseriyetle geribildirime açık olur ve yapıcı eleştirileri kabul ederek bunları kişisel gelişimi için kullanır.

• Duyguları yönetmekte duygusal zeka önemlidir. Duyguları yönetebilmek insanların duygusal dürtülerini harekete geçirmeden önce düşünebilmelerini, kendilerini dengeli şekilde ifade edebilmelerini sağlar. Duygularını yönetemeyen kişinin ise duygusal patlamalar yaşaması olasıdır. Duygusal zekası yüksek kişi, ortaya çıkan duyguyu bastırmak yerine kontrol eder. Böylece daha akıllıca ve mantıklı biçimde hareket edebilir.

• Motivasyon açısından duygusal zeka büyük öneme sahiptir. Duygusal zekası yüksek insanlar kendi kendilerini motive edebilirler ve dışsal motivasyona daha az gereksinim duyarlar. Herhangi bir kriz anında motivasyona ihtiyaç duymadan kendilerini motive edebilir, başarısızlık durumunda olumlu bakış açılarını koruyarak farklı yollar deneyebilirler.

• Duygusal zeka ile empati arasında da güçlü bir ilişki vardır. Malum olduğu üzere, empati başka bir insanın nasıl hissettiğini, nasıl yaşadığını anlama yeteneğidir ve bu durum daha çok bakış açısının kendisinden çok farklı olduğunda ön plana çıkar. Empatik bakış açısı olan kişi diğer insanların duygularını, ihtiyaçlarını, kaygılarını, farklı motivasyon kaynaklarını daha rahat anlayabilir. Onları kabul edebilir ve duygusal düzeyde onlarla iletişime geçebilir.

• Duygusal zeka sosyal beceriler üzerinde önemli bir etkendir. Sosyal beceriler ilişkileri etkili biçimde yönetebilme becerisi olarak ifade edildiğinde duygusal zekası yüksek kişiler çevrelerindekilerle daha hızlı ilişki kurabilirler. Onların tepkilerini, hislerini daha akıllıca okuyabilirler. Diğer insanlarla güç mücadelesine girmek yerine saygı duyabilirler. Kendi duygu ve düşüncelerinin farkında olan, diğer insanların duygu ve düşüncelerini de anlayabilen bireyler olduklarından ilişkilerinde de başarılı olabilirler.

Eğer kişi duygusal zekasını geliştirirse etkili iletişim sağlama, olumsuz durumlarda oluşabilecek tepkileri tahmin etme, baskı altında sakin kalma, etkin dinleme, duygularını kontrol altında tutma, olumlu tutuma sahip olma yönleri gelişir. Yine empatik bakış açısıyla hareket edebilir, diğerlerine ilham verebilir hem kendini hem başaklarını motive edebilir, çatışma durumlarında adil çözümler üretebilir. Her yaşta geliştirilebilir. Dolayısıyla duygusal zeka insan yaşamına bir çok alanda pozitif etki ettiğinden son derece önemlidir.


Duygusal Zeka Nasıl Geliştirilir?

Duygusal zeka doğuştan gelen özelliklere sahiptir ve bu özelliklere çevrenin vermiş olduğu duygusal ve fiziksel mesajların etkisi vardır. Kişideki duygusal zekanın gelişiminde anne babayla kurulan güvenli ilişki, aile ortamı, kullanılan ebeveyn stili, anne babanın karakteristik özellikleri önemlidir. Bütün bunlar çocukluktan itibaren duygusal zeka üzerinde pozitif veya negatif etki yaratır.

Duygusal zekanın gelişimi adına duygularınızı masaya yatırabilirsiniz. Herhangi bir olumsuzluk anında, canınızı sıkan durumda durumun yarattığı reaksiyona değil, kendi sezgilerinize yönelebilir, gerçek duygularınızı arayabilirsiniz. Hareketlerinizin ardındaki duyguları tespit etmek ve çözümlemek duygusal zekayı geliştirecektir.

Empati duygusal zekanın en önemli bileşenlerinden birisidir. Bu nedenle diğer insanların neler düşündüklerini, neler hissettiklerini değerlendirip anlamaya çalışın. İyi bir gözlemci olmak empati yeteneğinizi geliştireceği gibi kendinize dair farkındalığınızı arttırmanıza da yarayacaktır. Bu farkındalığın artmasından sonra güçlü iletişim becerileri, çevresel farkındalıklar arttırılabilir.

Eleştirel yaklaşmak ve eleştirilere göğüs gerçek duygusal zeka gelişiminde önemlidir. Hayatta karşılaştığınız durumlara karşı ‘neden’ sorusunu sorabilir, böylece bir bilgiyi derinlerden çıkararak işleyebilirsiniz. Başkalarının size yönelteceği eleştirel soru ve söylemler karşısında sakin kalarak bilişsel esnekliğinizi önemli ölçüde geliştirebilirsiniz.

Deneyimsel öğrenme duygusal zeka gelişimi beraberinde getirecektir. Deneyimsel öğrenme yaşam boyu devam eden bir öğrenme süreci olup çatışmaların çözümünü gerektirmektedir. Kişinin dünyayla ve toplumla uyum sağlamasını önemsemektedir. Bu nedenle de duygusal zeka gelişiminde deneyimsel öğrenme metotlarının önemli katkısı vardır.

Duygusal zeka gelişimi için eğitimlere, seanslara ve atölye çalışmalarına katılmanın büyük artısı vardır. Duygusal zeka konusunda uzman eğitmenlerin eğitimlerine veya atölyelerine katılarak diğer insanlar da etkileşime girmiş olursunuz. Merkezimizden gereken desteği rahatlıkla alabilirsiniz.

Danışmanlık merkezi olarak psikoloji alanındaki hizmetlerin bir lüks değil, ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Toplumdaki her bireyin ilgili hizmetlere ulaşabilmesi için gerekli altyapının ve farkındalığın oluşmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Danışanlarımızın özgüveni yüksek, kişisel gelişim becerileri iyi, huzurlu ve kendilerini tanıyan bireyler olması adına çalışmalarımızı dürdürüyoruz.